27 Ocak 2014 Pazartesi

9 no.lu yorum


Trenle Kars yolculuğumuz için yataklı vagon ile kuşetli arasındaki farkları araştırırken ekşisözlükte şu sayfaya rastladık: https://eksisozluk.com/yatakli-vagon-ile-kuset-arasindaki-farklar--496610

Burada bir 9 numaralı yorum vardı ki; kuşetliden anında vazgeçirdi bizi. “vardı” diyorum çünkü ikinci kez sayfaya baktığımda bu yorum silinmişti. İçeriğindeki müstehçenlikten dolayı silindiğini düşündüğüm bu yorum karar vermemizde en etkili yorum olmuştu halbuki ve eminim buraya bakan diğer birçok insan da bu yoruma bakarak kuşetliden vazgeçmişti. Hal böyle olunca ben de ekşisözlüğe üye olup bu yorumu yaşatmaya karar verdim. 

Tabi bu üyelik süreci biraz uzun. 12309. sıradan listeye girdim. Yazdığım entryler üyelik onaylanana kadar bekletiliyor, çaylaklıktan tam üyeliğe geçince de yayınlanacak.

İşte ekşiye üye olmama sebep olan meşhur 9 numaralı yorumun (yine silinmemesi için) biraz yumuşatılmış hali ve şu ana kadar girdiğim diğer bazı entryler:

yataklı vagon ile kuşet arasındaki farklar

yataklı vagonda sevişebilirsiniz, kuşette sizi öperler.




aselsan'da mühendis olarak çalışmak

aselsan'da çalışıyorum dendiğinde, direk "niye intihar etti o çocuklar" sorusuyla karşılaşmak ve ne cevap verirsen ver insanları asla tatmin edemeyip "yok yok kesin amerika / israil var bu işin arkasında" diyen kendinden emin abilerle karşılaşmaktır.


trekking'e giderken botlarına galoş takan insan

trekking yani doğa yürüyüşünün doğasını hiç anlamamış insan


fotoğraf çekmeyen japon

makinası bozulmuş, onu yaptırmaya gidiyordur.


amatör kaptanlık ehliyeti

yetkiyi denizcilik federasyonundan alan ulaştırma bakanlığı'nın aylardır sistemini oturtamadığı için sınav açmadığı ve bu yüzden alınamayan ehliyet


paralel evrenler

bulunursa bize de haber verin cnm yaa


kevin carter

o meşhur fotoğrafı nasıl çektiğini gösteren the bang bang club diye çok güzel filmi de yapılmıştır.


sadettin çağlarca

kendisi özbeöz dedem olur. 90 yaşına (eli tutmayana) kadar resim fırçasını elinden bırakmamıştır. 93 yaşında da (2007 yılı) hayata veda etmiştir.

açtığı resim sergilerinden ve kitaplarından (yayınevinin türlü çakallıkları nedeniyle) pek para kazanamamış, emekli öğretmen maaşıyla 4 çocuğunu elinden geldiğince okutmuştur.

@ytse jam'in bahsettiği gibi yerli piyasadaki çizim ve sanat eğitimi kitaplarının çoğunun yazarı kendisi olmasına rağmen (ülkemizde gerçek sanatçılara verilen değerin hiçliğine alışkın olduğumuz üzere) kıymeti bilinmemiştir.

son yıllarında, kalkamadığı yatağından bize (torunlarına) verdiği son nasihat / vasiyet "oku oku oku" olmuştur


canon mu nikon mu

nikon mu canon mu şeklinde de sorulsa birşey farketmeyecek olan soru. ikisi de çok iyidir. sadece sempati...

ama hangisiyle başlarsanız onunla devam edersiniz. çünkü bir tanesi için pahalı pahalı objektifleri alıp da yaa ben vazgeçtim diğerine geçeyim demek için evinizde "ayakkabı kutuları" olmasa da çar çur edecek iyi paranız olması lazım.

zaten nikoncuların nikon, canoncuların da canon iyidir demesi biraz da bundan kaynaklanır. kendi değiştiremeyeceği için benimki zaten en iyisi moduna girip kendisini rahatlatır...


öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

çocukluğumuzun çizgi film kahramı he-man'in "erkek adam" demek olduğu
(bkz: he-man)


kadının aldatması ile erkeğin aldatması aynı değil

cihan ceylan'ın düz adam sami'si şöyle der bu konuda:

 http://samikarikaturleri.blogspot.com.tr/2013/01/erkekler-yapabilir.html 


erkeklerin sıçmaktan anlamaması

sıçmak derken?
imza: bir erkek


çaylak onay listesi

24.01.2014 tarihinde 10 entry'i tamamlayıp onay sırasına 12.309'uncu sıradan girdiğim liste

Hiç yorum yok: