4 Haziran 2008 Çarşamba

hiç


Sen git beş tane adam tatile. ikinci gün kafaları çek çek çek, iç iç iç. ondan sonrasında balkon kapılarını kapatmadan uyu. Hırsız da girmesin eve, cep telefonlarını ve paraları almasın. cüzdanlardaki ıvır zıvırı da saçmasın etrafa. olacak şey mi yani, mantıklı mı hiç. Bundan beş sene öncesinden bahsediyorum. O zamanın parasıynan "telefonları da dahil edersen 5 milyar para kaldırdı adam bi gecede".

"vah vaah yazık oldu çocuklara, nasıl da hevesle atlıyorlardı havuza beşi birden aynı anda, taşırıyorlardı felan suları ne güzel, üstümüze üstümüze geliyordu sular, serinliyorduk biz de, oh mis"
"Hırsız içinizden biri bence möööö"
"Bu, senin oğlunun beni işten attırmak için kurduğu bir komplo!"

aslında faydası da oldu, olmadı değil. Hiç unutamadığınız bir tatil? diye sorduklarında bunu anlatıveriyorum.

sen git beş tane adam tatile ondan sonra...
olacak şey mi yani, mantıklı mı hiç

1 Haziran 2008 Pazar

ezginin günlüğü konserine gitmek vol. II


vişnelik, çim amfi...

50 Kuruşa satılan küçük beyaz karton karelere oturmak...

önce Sunay Akın...

gözlük takmak, daha iyi görmek...

bayrağımmm...bayrağımmm...ooo al rengin sooolmasınnn...

bunu gazetedeki köşesinde okumuştum diyebilmek...

ve ezginin günlüğü ve 1980 ve keyif...

sevdadandır dedi annem aldırma...aldırmamak..

ışın kılıçlı ufaklık...

küçüğüm...hmm...bu şarkıyı gitarla çalmalıyım diye düşünmek...

ateş böceği mi o, yok yok kelebek...

aşk hiç biter mi? bunu hala çözememek...

birayı light içelim, araba kullanıcaz...

eksik birşey var hayatımda...evet...

spot ışıklarının gözüne girmesi, ama renk renk olduğu için ne güzel diyip polyannacı zihniyette olmak…

sahnenin arkasında hüsnü arkan'ı görmek...

bitiş ebruli ile...

otoparkta burnunun dibindeki arabayı bulamamak...

kirden rengi değişmiş arabayı görmek, yıkatmayı düşünmek...

eve dönmek...

atmadan önce bilete bakmak son bi kez...