18 Şubat 2014 Salı

Neyin var küçük kız?



Haftasonu AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) ile Beypazarı'nda fotoğraf gezisindeydik. İlk olarak Hıdırlık tepesi, sonra da şehir merkezi, pazar yeri ve Yaşayan Müze…



Beypazarı kurusunu, havuçlu cezeryesini anlatmaya gerek var mı... Bence yok... Anlattım zaten bunlar meşhur işte :)








Hıdırlık tepesinden görülen dinazorun gözü de bu :)
  
 
 
 
 
Pazar yerindeki çocuklar...
 
 
 
 
 
 
Öğle yemeğinden sonra hocamız saat beşe kadar serbest zaman, beşte havuçta toplanıyoruz deyince herkes havucun neresi olduğunu çok iyi biliyordu…
 
 
 
 
 
 
 
Biraz Yaşayan Müze’den bahsedelim… Türkiye’nin ilk ve tek uygulamalı kültür müzesi olan Yaşayan Müze, 2007’de eğitimci ve kültür bilimci Dr. Sema Demir tarafından kurulmuş. Daha kapısında sek sek oyunu ile karşılaşıyorsunuz.
 
 
 
 
 
 
  


Eski oyuncaklar, Mangala, cevizle oynanan koz paylaşma oyunu...

Bir odada masalcı masal anlatıyor, diğer bir odada bir teyze kurşun döküyor, Karagöz Hacivat desen var... Ebru desen var... hatta ebruyu kendin yapıyorsun. En üst katta da dokuma tezgahları var, isteyen burada üretilen ürünlerden de satın alabiliyor. Hepsi bu müzede canlandırılmış.



Gerçekten çok güzel, farklı bir müze yapmışlar





 



Bu da Ihlamur Baskı'ymış... Ihlamur ağacından yapılmış ağaç kalıplar kullanılarak yapılıyor...






Beypazarı’ndan ayrılmaya yakın, bir kenarda oturmuş bu kırmızı montlu küskün kız çocuğu gözüme çarptı, neyin var küçük kız diye sormayı içimden geçirsem de, öyle üzgün duruyordu ki yanına gidip sormaya çekindim. Kimbilir ne derdi vardı, neye kızmıştı, neye üzülmüştü, kime küsmüştü. Sanırım bunu artık bilmem pek mümkün değil… Beypazarı'na giderseniz gözünüz bu küçük kızı arar olsun, benim için bi sorun nesi varmış...



 

Hiç yorum yok: