Haftasonu AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) ile Beypazarı'nda fotoğraf gezisindeydik. İlk olarak Hıdırlık tepesi, sonra da şehir merkezi, pazar yeri ve Yaşayan Müze…
Beypazarı kurusunu, havuçlu cezeryesini anlatmaya gerek var mı... Bence yok... Anlattım zaten bunlar meşhur işte :)
Hıdırlık tepesinden görülen dinazorun gözü de bu :)
Eski oyuncaklar, Mangala, cevizle oynanan koz paylaşma oyunu...
Bir odada masalcı masal anlatıyor, diğer bir odada bir teyze kurşun döküyor, Karagöz Hacivat desen var... Ebru desen var... hatta ebruyu kendin yapıyorsun. En üst katta da dokuma tezgahları var, isteyen burada üretilen ürünlerden de satın alabiliyor. Hepsi bu müzede canlandırılmış.
Gerçekten çok güzel, farklı bir müze yapmışlar
Bu da Ihlamur Baskı'ymış... Ihlamur ağacından yapılmış ağaç kalıplar kullanılarak yapılıyor...
Beypazarı’ndan ayrılmaya yakın, bir kenarda oturmuş bu kırmızı montlu küskün kız çocuğu gözüme çarptı, neyin var küçük kız diye sormayı içimden geçirsem de, öyle üzgün duruyordu ki yanına gidip sormaya çekindim. Kimbilir ne derdi vardı, neye kızmıştı, neye üzülmüştü, kime küsmüştü. Sanırım bunu artık bilmem pek mümkün değil… Beypazarı'na giderseniz gözünüz bu küçük kızı arar olsun, benim için bi sorun nesi varmış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder